bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    2. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Not: Daha önemli işleriniz varsa bu yazıyı okumayınız. Bir anlık gaza gelme ile kendilerine olan nadide hislerimi aktardım. Çok da mühim şeyler değil. Ama okuyacaksanız bile verdiğim linkleri de okuyun eğlenceli şeyler var. Bu başlığa niye entry girilmemiş şaşırdım. Çünkü türkiye feminizmi "feminizm" başlığı altında incelenemeyecek kadar komedik bir hal almaya başladı son bir kaç yılda. Şimdi sizlere aşırı gerçekçi veriler ile 3 maddede türkiye feminizmini özetleyeceğim. asdjlasd 1) Aslı Tohumcu Şurada Bavul dergisine yazdığı yazının giriş bölümü var. Çoğunuz görmüştür. Bir kısmınızın ergenken bir kısmınızın hala daha uğradığını düşündüğüm "erotik hikayeler" sitelerine konu olacak bir tarzda pedofil bir olayı anlatmış ablamız. Tacizcilerin ağzından aktarmış. Amaç ne? Tacize, tecavüze farkındalık yaratmak. Hesapta kadın haklarını savunuyor ablamız. Neyse buraya kadar bence çok da anormal bir durum yok. Önce sebebini açıklayayım. insanların neden "dergicilik" adı altında ya da edebiyat adı altında eleştirdiğini tam olarak anlamadım. Edebiyatın ne olduğuna birilerinin karar vermesini sevmiyorum. "Sansür dayatması" isyanını kısmen mantıklı buluyorum. Yazar "eser bu" dedi mi bitmiştir. Ama bittiği andan sonra da eleştiri serbesttir. Beğenirsin beğenmezsin, müstehcen bulursun, edebiyat bu değil dersin, legalize ediliyor dersin, pornografik dersin, tacizciyi cesaretlendiriyor dersin. Ya da çarpıcı bulursun. Olması gerektiği sertlikte dersin, sanatsal yaklaşılmış dersin. Falan filan hepsine eyvallah. Ben her hangi bir toplumsal dayatmaya ve sansüre doğru bakmıyorum. Dergi bünyesindeki biri bunu yazmışsa bu olmamış git yenisini yaz demek kimseye hiçbir şey kazandırmaz. Benim Türkiye'de feminizm başlığına taşımak istediğim şeyler bunlar değil. Göstermek istediğim ablamızın olay üzerine attığı bir tivitti. Ablamızın savunma refleksiydi. Ama maalesef hesabını gizlemiş. insanlardan yoğun bir baskı gelince Aslı Hanım birden paniklemiş. Tepki olarak da bir tweet atmıştı. Tam hatırlayamıyorum ama aşağı yukarı şöyle bir şeydi. "O yazıda anlatılan çocuk da kadın da bendim arkadaşlar. Kendi tacizcilerimi anlatmıştım. Tacizciler yoluna devam ediyor siz bana küfrediyorsunuz" bıdı bıdı. Böyle bir şeydi. Yani kendi deneyimlerimi aktardım demiş. (Yazının başlığı "sen de yaptın sen de!" idi.) Heh işte Türkiye'de feminizmin 1. maddesi tam olarak buydu işte. "Acılarımı kullanıyorum, suistimal ediyorum. Mağduriyet devşiriyorum." Siz bana lölölölö diyorsunuz ama orada anlattığım kız çocuğu bendim bir kere tamam mığğğ!!!11!!11 Ha bir de dergideki tecavüzcülerin ağzından yazılan yazının başlığı da şuydu ha: "Sen de yaptın sen de!" Bu başlıktaki nefreti görüyorum aslında ama yine de ses etmiyorum. Aslında kastettiği şeyin ne olduğunu biliyorum. Neyse. Hanımefendi iğrenç bir türk feministi örneğiydi. Duyarcılığın, primciliğin en çiğ örneği. Mağduriyet edebiyatının en kötü hali. Savunma refleksi için kullanılan bir adet taciz deneyiminin kart olarak oyuna sürülmesi. Yazdıklarından daha çok bu dikkatimi çekmişti. Türk feminizmi acıdan ve nefretten besleniyor. Acılarını kullanıyor. Şu mitralyözcü mağdur kürt hareketlerinde gördüğümüz manipülasyonun aynısı aslında. Valla bak. hiç farkı yok. Ataerkil toplum düzeni diye bikbikledikleri şey yarın ortadan kalksa bu insanların o kadar da mutlu olacakların sanmıyorum. Mağduriyet kartlarını ellerinden almış olursunuz öylece. Neyse. 2. maddeye geçmeden önemli bir detay daha vereyim vaktiniz varsa akşamınız şenlensin. Aslı hanım kendi deyimiyle 20 yıldır yazılarında kadınların ağzından erkek şiddetini yazan birisi. koskoca 20 yıl boyunca erkek şiddetini dillendirmiş, kadın dayanışması adına hareket eden bir aktivist. Erkek şiddetini yazan ablamızın klasman dışı eğlenceli bir başka yazısını bırakalım buraya öyleyse. Bekaretimi trende bir memura feda ederkene... kıps! Kadın savunucu Aslı ablamızın yazıda kullandığı gif de hoşmuş hee alsdjaslkdad Aşırı eğlenceli lan bunlar. Aha bak feminizm bu (0))) Neyse 2. maddeye geçelim. 2) Çağdaş Gamze Kocamangil Haber şu: Ağlayan kadın şovmen çıktı Bunu da görmüşsünüzdür kesin. Hatta kendi hesaplarınızda paylaşıp destek bile olmuş olabilirsiniz. Yalnız değilsiniz. Kadının yayınladığı zırlak videodan sonra ekşi, twitter, instagram, bir takım avukatlar, ünlüler falan ayağa kalkmıştı. 4.5 milyon kişi izlemişti. insanlar bu kadar etkilendi ama neden? Kadın ne vermişti onlara bir kaç dakikalık videoda? Hiçbir şey. Tam anlamıyla hiçbir şey. Olayı bilmiyorduk, neden bahsediyor bilmiyorduk, haklı mıydı bilmiyorduk. Ama zırlayan bir kadın vardı orda. Hepimiz tav olduk. Neden? Çünkü türkiye'de feminizm böyle bir şey. Bir yerde mağduriyet varsa oradan prim kasmak, otoorkol sostome karşı artı puan almak için eşsiz bir fırsat vardır. Anında yapışıyoruz. Yapışıyorlar. Sonucunda kadının raporlu olduğu, kocasına şiddet uyguladığı, çocuklarını odasına kitlediği, bu sebepten çocukların babaya verildiği hapis cezası aldığı falan ortaya çıktı. Ama bu olay üzerinden her yerde kin kusan, toplumsal normlara nefret saçan feministler usulca olay mahallinden uzaklaştılar. Hiçbir şey olmamış gibi kendilerine prim yapacakları yeni mağduriyetler, yeni spekülasyonlar falan aradılar. işte bu da konunun dikkat çeken 2. örneği oldu. 3) Büyük resmi gören, her şeye isyankar dadaist(!) çomar feministler. Bu maddeye komik bir no name örnek vererek eğlenceli bitirmek istiyorum. Aşırı eğlenceli bir yazıdır kendileri. Buyrunuz: Sihirli annem ve cinsiyetçilik ahahahaha deli lan bunlar. Baya matraklar aslında. Başlarına gelen her şeyin sebebini ataerkil düzene bağlayan vasıfsız, karaktersiz, yetersiz, kimliğini her hangi bir yere yerleştirmeyi becerememiş kanser hücreleri. Bak bu otoorkol sostom goygoyu neye benziyor biliyor musun? "Bunlar hep amerika'nın oyunları yeğenim." Tanıdık geldi mi? "Batı bizi kıskanıyor" Tanıdık geldi mi? "Biz zamanında var yaa... Osmanlıyla 7 kıtaya diz çöktürmüştük bir kere tamam mı? Biz osmanlı torunuyuz!" Tanıdık geldi mi? Heh işte türkiye çomarizminin asıl kanseri türkiye feminizmi oğlum valla bak. Çünkü çomar denilen adamların çapı da etkisi de belli amk. En fazla oy vererek bir şeyleri değiştirip etki yaratabiliyorlar. Ya da bir yerlerde feodaliteden besleniyorlar bu kadar. (feminaziye oranlar bu kadar diyorum. Küçümsemiyorum) Ama bu çomar feminizmi daha tehlikeli, daha kanser. Bunlar üniversitelere hoca oluyorlar, okullara gidiyorlar, bir yerlerde çalışıyorlar. Erkeklere terör estirmek adına yarattıkları etki aralığı daha güçlü, daha etkili alanlardan yayılıyor. Kitap yazıyorlar, dergi çıkartıyorlar, akademiye giriyorlar, avukat oluyorlar, şarkıcı oluyorlar, gazeteci oluyorlar, televizyona çıkıyorlar. Bu kanser tipler hem de... 20 yıldır kafa sikiyor sen 20 yılın sonunda fark ediyorsun. Türkiye'deki kolektif örgütlenmeler arasında terör örgütlerini dışarıda tutarsak en nefret ettiğim oluşum aha bu geri zekalı kanser hücresi feministler. Şunlara prim veren sistemin de, erkeklerin de ta ağzına sıçayım. Zekadan, vicdandan, muhakemeden yoksun mallar. Türkiye feminizminin çarkını devam ettirmesi için gerekenler tam liste: -Bir yerlerde ezilen, zulüm gören, alınıp satılan, kadın figürü. (Bak bu olmazsa olmaz. Buna mecburlar.) -Alabildiğine nefret, alabildiğine öfke. -Kin besleyecekleri, savaşıp atış yapacakları erkek tipleri, ataerkil sistem. -Duyarcılık, prim, mağduriyet. -Daha fazla mağduriyet. -Bir adet sütyen. -Seks! -Mağduriyet demiş miydik? Bu kadar. Şehirleşen toplumlarda elde ettikleri çiftte standarttan bahsetmek haram ama. Sakın ha. Modern toplumun kanseri tam olarak bu geri zekalıların etki ettiği alanların tamamı işte. Sikeyim sizin pozitif ayrımcılığınızı! Oh lan. Nasıl içimde biriktirdiysem. Resmen hiç olmadığı kadar nefret kustum şu an feminizme. Aşırı derecede rahatladım. Tatmin oldum. Tam olarak şu anda bir aydınlanma yaşıyorum. Feminizm örgütlerinin neden böyle leş kansere dönüştüklerini anladım. Başkalarına öfke kusunca, nefret saçınca, suç atınca insan bir miktar kendi yetersizliklerini görmüyormuş. iÇ ÇATIŞMALARINI BiR MiKTAR YATIŞTIRIYORMUŞ. Neden böyle olduklarını onlar gibi yazınca daha iyi anladım. Empati büyük nimet valla. Onlar da çok haksız değil böyle bakarsak. askdalskd hadi yeter bu kadar.
      2hsjahjahs resmen içimin yağları eridi.. hangi sözlükte yazmıştım hatırlamıyorum ama birkaç ay önceydi. yazdığım yazının sadece bir paragrafında feminizm üzerinden örnek vermişim. dediğim sadece şu; "çürük feminizm'in oportünist neferi çok olur." ulan sonra birisi dadandı bana, kadın var ya askerden yeni gelmiş haşin erkek gibi saldırıyor shjahsjah klasik fevri çıkışlar, çarmıha germeler vs. ilk şoku atlattım. sonra feminizm üzerinden konuşmaya başladık. - louis froziel 21.12.2017 20:30:34 |#3522730
      1"sen ne bilirsin?" diye bir başladı, "ben 7 yıldır bu konuya gönül verdim." diye bitirdi. fakat enteresandır; mary wollstonecraft kimdir bilmiyor hsjahsjahs bu yazı sonrası aklıma direkt o kadın geldi de, en fütursuz küfürlerimle kendisini anmış oldum :d - louis froziel 21.12.2017 20:30:44 |#3522784
      1hocam asıl istediğim konuya değinmediğin için sana kırıldım. beni en çok rahatsız eden şey feministlerin "sen de!" sözleriyle çükü olan herkesi tek bir kötü düşüncesi olmasa bile zan altına sokması. - berkayu 21.12.2017 20:50:54 |#3522999
      butun yorumlari goster (5)
    3. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkiye'de feminizmin üniversite ayağını yürüten kesimin çoğunluğunu, kendisini kürt solcusu olarak nitelendiren "dövlet bize bahmiir" mottosunu modernize edip ota boka "foşik dövlet" diyen tipler oluşturmaktadır. dolayısıyla türkiye feminizminden kürt feminizmine direkt bir geçiş söz konusu. not: kürt arkadaşlarım alınmasın, ben mağdur edebiyatı üzerinden ülke bölmeye çalışan tiplerin aynı mağdur edebiyatını ataerkil şeysinde de gerçekleştiren tiplerden bahsediyorum.
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkiye'de feminizm değil o. (bkz: erkek düşmanlığı.)
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      8 mart dünya kadınlar günü için yapılan yürüyüş mü diyelim artık ne derseniz onu siz kararlaştırın aranızda, heh işte orada olan bazı pankartlara denk geldim. yeşili sev klitorisi okşa, kocanın karısı olma o*rospusu ol gülsüm gibi hatta daha beterleriyle karşılaştım. durum gerçekten içler acısı. günü geldiğinde işçi bayramında çıksın emekçi abilerimiz "yeşili sev t*aşaklarımı okşa felan diye pankart açsın, hoş değil yapılanlar, sözüm bu kadar hayırlı sözlükler. örnek fotoğraf
    7. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aslında güzel bir amaç bile ülkede yanlış şekilde aktarılıyor. düşünceyi aynı ad altında yanlış şekilde lanse ediyorlar. sonra düşünce amacından çıkmış oluyor. araştırması çok zor değil aslında. kimse kimsenin ölmesini, birbirinden üstün olmasını istemiyor. eşitlik kavramı bile anlamsızlaştırılıyor. i̇nsan da ne açıklayak ne anlatacak hal de kalmıyor açıkçası.
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eşittir erkek düşmanlığı
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Tam olarak bu tablodur. gorsel Sizin de 14 Şubat Sevgililer Gününüz kutlu olsun feminikler. Feminizm neydi, müşterek bir hayattı ve feminizm emekti. Böyle kadınlara (Neredeyse Ülkenin tüm kadınları) denk gelmek yerine, yalnız geçirin. İlgili haber ; https://tele1.com.tr/gonderdigi-nafaka-dekontuna-haram-olsun-yazan-ogretmene-ceza-564389/ Psikolojinizi yerim ulan ben sizin. Bu ülkede feminizm ahanda bu haberdir. Edit ; "Ay sen ne diyorsun beeğğ" diyen tüm kadınlar ve hanım köylü pısırıklar beni eksileyebilir. Zira sağ elim bana yeter. İkiyüzlü kadınlardansa, yapayalnızlık daha güzel, etrafında boş da yapmıyorlar mis gibi. Edit 2 ; -25 bekliyorum. Yapmayanın kaşığı kırılsın haydi bakalım. Bende ki "Billura" çimento yetmez.
      2Ya ahuahauaha yediremeyenler eksilemeyin olum çıkın haklısın diyin adama. Çünkü haklı :D - fakiiir 14.02.2022 13:00:57 |#4323277
      1Cansın ulan can. :D - depresyondayim uyandirmayin 14.02.2022 13:03:23 |#4323278
      5merakımdan soruyorum; habere konu olan kadının feminist olduğu kanısına nereden, nasıl vardık? mesela bir imam faize bulaşsa onu rahatça yerebiliriz müslüman oluşu üzerinden. burada kadının feminist olduğunu kanıtlayan şey ne? - louis froziel 14.02.2022 15:18:06 |#4323360
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Feminik cumhuriyeti
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Türk futbolunda her şeyden biraz var ama hiçbir şey tam değil." - Frank Rijkaard Rijkaard bu sözü futbolumuz için söyledi, çünkü Türkiye'de gözlemleyebildiği tek alan buydu. Aslında her alanda bu sorun mevcut; feminizm, futbol, siyaset, dini/siyasi görüş, modernizm, özgürlük... Edebiyatımızdaki meşhur "yanlış batılılaşma" konusu boşuna ortaya çıkmadı, o zaman da vardı bu sorun ve var olmaya da devam edecek. Neden var bu sorun? Çünkü işimize geliyor. Duruşmalarda tanık dinletildiğinde veya bilirkişi raporuna dair taraflara soru sorulduğunda "aleyhe olan hususları kabul etmiyoruz" denir. Biz millet olarak her şeyde kullanıyoruz bu cümleyi: Futbolun kalitesinin artmasını istiyoruz ama fazla efor sarf etmek de istemiyoruz. Bu uğurda milyonlarca euro kaybediyoruz ama çaba sarf etmekten kaçınıyoruz. Özgürlük istiyoruz ama özgürlükten hayatımıza müdahale edilmemesini anlıyoruz. Özgürlüğün getirdiği sorumluluklar aklımızın ucundan bile geçmiyor. Aleyhimize olan hususları kabul etmediğimiz müddetçe bu illetten kurtulamayacak ve her şeyin yozlaşmışına, vasatına mahkum kalacağız.